E-Sporun Hukuki Alt Yapısı Fırat Gültekin & Partners Avukatlık Bürosu

E-Sporun Hukuki Alt Yapısı Fırat Gültekin & Partners Avukatlık Bürosu

4551 SK’la yapılan değişiklik öncesi aylık kesilmesi cezası,  maaş kat’ı adıyla ve kesinti oranları  en az 1/10, en çok 1/4  olarak uygulanmakta idi. Yine bu ceza ancak binbaşı ve daha üst  rütbeli subaylar tarafından verilebilmekte idi. Değişiklik sonrası aylık kesilmesi cezası üsteğmen ve daha üst rütbeli subaylar tarafından verilebilmektedir. Kesinti oranları ise en az 1/25, en çok 1/8 olarak belirlenmiştir. Hangi rütbe sahiplerinin hangi oranda aylık kesilmesi cezası verebileceği EK-1 cetvelde düzenlenmiştir. “Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak” (657 SK m.125/E-j). “Özürsüz olarak 1 yılda toplam 20 gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/E-d).

(2) Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgilileregerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yolunabaşvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içindetebliğ edilir. B) Sulh ceza işleri, asliye ceza hâkimi tarafından görülüyorsa itirazıinceleme yetkisi ağır ceza işlerini gören mahkeme başkanına aittir. (2) Müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleriüzerinde hakkı olan kimseler de duruşmaya çağrılır. (2) Kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığıdeğerleri ile ilgili olarak esasla birlikte bir karar verilmemiş olmasıdurumunda, mahkemece re’sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesinekarar verilir\. Hemen kaydol ve geniş pin up giriş seçeneklerine erişim sağla pin up\. (8) Zarar, uzlaşmaya uygunolarak giderildiğinde ve uzlaştırma işleminin giderleri, fail tarafındanödendiğinde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. (2) Fail, suçu ve fiilinden doğmuş olan maddî ve manevî zararın tümünüveya bunun büyük bir kısmını ödemeyi veya zararları gidermeyi kabullendiğindedurum, mağdura veya varsa vekiline veya kanunî temsilcisine bildirilir. (2) 250 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde öngörülen suçlarbakımından, Kanunda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır.

Fıkrasına göre Yargıtay’ın bozma kararına uyduktan sonra ilk derece mahkemesinin veya bölge adliye mahkemesinin sanığın ifadesini hangi hallerde alıp almayacağı kaleme alınmıştır. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme” başlıklı altıncı bölümünde yer alan, gizli soruşturmacı görevlendirmesini düzenleyen, m.139’da tanımlanan ve görev alanı çizilen gizli soruşturmacının ne olduğunu, görevlendirilen kişi tarafından toplanan delillerin 28 Mart 2024 tarihinde, m.139’un 4. Fıkrasına eklenen ek cümle ile hangi sınırlar çerçevesinde bu görevi yerine getirebileceği ve elde ettiği delillerin hukuka aykırılığı ele alınmıştır. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 25 Ekim 2013 tarihli Şerafettin Can Atalay (2) kararı, bir hukuk devletinde ciddi sorunlara yol açabilecek süreci başlatmıştır. AYM ayrıca, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla kararın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Bu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.157’de düzenlenen dolandırıcılık suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hali olan “dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi” suçu (TCK m.159) açıklanarak, doktrinde yer alan tartışmalı hususlar ile yargı kararları değerlendirilecektir. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar bakımından, sanığın hangi suçtan sorumluluğuna gidilmesi gerektiğinin tespiti için mağdurun yaşının belirlenmesi önem taşımaktadır. Bu konuda; yalnız mağdurun gerçek yaşının tespitinin değil, Türk Ceza Kanunu’nun “Hata” başlıklı 30. Fıkrası uyarınca suçun maddi unsurunda hata halinin gündeme gelebilecek olması sebebiyle, mağdurun yaşının sanıklar tarafından kaç olarak bilindiğinin, anlaşıldığının veya algılandığının da önemi bulunmaktadır. (2) Kaçınma hâlinde bu şeyin zilyedi hakkında 60 ıncı maddede yer alandisiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak, şüpheli veya sanık ya datanıklıktan çekinebilecekler hakkında bu hüküm uygulanmaz. (3) Tanıklıktan çekinme sebepleri ile muayeneden veya bedenden örnekalınmasından kaçınılabilir.

İl ve İlçe jandarma komutanları ile karakol komutanlarına izin verilmesinde ve izinli olarak görevden ayrılmalarında mahalli mülki amirin uygun görüşü alınır. Jandarma Subay ve Astsubaylarının; yükselme, izin, sicil ve ödül işlemleri Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve bu kanuna ilişkin yönetmelikler ile yönergeler hükümlerine göre yürütülür. Sivil memur ve işçilerin; adaylığa kabul edilme ve asli memurluğa atanmaları ya da işe alınmaları vb. Konuların düzenlenmesinde; Uzman jandarma Kanunu ile uzman jandarma yönetmeliği hükümleri uygulanır. Jandarma sınır birliklerinin sorumluluk alanı; kendi sorumlulukları altına verilmiş bulunan ve ilgili mevzuat çerçevesinde Gümrük ve Tekel Bakanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının yetki alanı saklı kalmak koşuluyla, bu yönetmeliğin tanımlar bölümünde özellikleri açıklanan gümrük bölgeleridir.

  • Neticesinde failin savunmasını alıp disiplin cezası verebilir.
  • D) Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış vemahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabuledilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise birincihâlde daha az bir cezanın hükmolunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmamasıgerekirse.
  • (2) Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında,yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 incimaddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesiniuyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durumCumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.
  • Ancak bu sözlü istekler en kısa zamanda yazı ile doğrulanır.

(3) Tanık olabilecek ve olayla ilgili görgü ve bilgisi bulunanları saptamak, düzenlenecek suçüstü tutanağına kimliklerini yazarak, ilgili yere imzalarını almak, Olayın aydınlanması için zorunluluk varsa ifadelerini almak. (4) Tanık ifadelerini aldıktan ve maddi delilleri topladıktan sonra; gerekli görüldüğünde, sanık olabilecek şüphelinin ifadesine başvurur. Herhangi bir nedenle kaybolması umulanları, uygun şekilde koruma ve güvenlik altına alır. Teslim edilen belge ve delillerle ilgili olarak savcıyla birlikte bulunan yazı işleri müdürü ya da tutanak katibine, bunlar yoksa Cumhuriyet Savcısına gerekli teslim – tesellüm tutanağını imzalatmak. (5) Olay yerinin krokisini yapmak, teçhizat olarak verilmişse ya da kolaylıkla sağlanabiliyorsa; tekniğine uygun şekilde olay yerinin fotoğraflarını çekmek. Diplomasi dokunulmazlığına sahip olanlar, hiçbir zaman yakalanıp, gözaltına alınmazlar. Ancak, bu gibilerin kişisel güvenlikleri için gözaltına alma niteliğinde olmayan önlemler alınabilir. Bu gibi durumlarda ölünün gömülmesi, ancak Cumhuriyet Savcısı ya da Sulh hakimi tarafından verilecek yazılı izinle olur. Bu nedenle Jandarma, gerekli izin alınmadan ölünün gömülmesini engeller.

Maddenin ilk fıkrasında suçun tanımına dokunulmaksızın, ceza miktarı 2009 yılında yapılan değişiklikle artırılmış ve yine maddeye aynı değişiklikle ikinci fıkra olarak suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini kabul suçu eklenmiştir. Maddelerinde düzenlenen hakimin yasaklılığı ve davaya bakamayacağı hallerden farklı olarak hakimin reddi müessesesi yer almaktadır. Bu yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; sulh ceza hakimliğinin soruşturma aşamasında, Cumhuriyet savcısı tarafından talep edilen hususlarla ilgili fiil ile bağlı olarak mı, yoksa yalnızca sevk maddesi kapsamında bir inceleme yapabileceği konusuna ilişkin olacaktır. Bir görüşe göre; seçimlerin “seçenler” ve “seçilenler” olarak iki süjesi bulunmaktadır. Seçim kanunlarında herhangi bir özneyi etkileyecek şartlarda yapılan değişikliğin uygulama alanına yönelik Anayasa m.67 dahilinde değerlendirme yapılırken, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanan seçim takviminin süjeleri etkileme şekline göre hareket edilmelidir. Bu düşünceye göre; Anayasa m.67’nin son fıkrası ile korunan hukuki yarar, seçimler sırasında iktidarda olanın demokrasiye aykırı bir şekilde seçim yarışında avantaj elde etmemesine yönelik bir otokontrol sistemi oluşturmaktır. Bu yorumun, temsili demokrasi amacına hizmete elverişli ve gerekli olduğu ileri sürülmektedir. Asliye Ceza Mahkemesi’nin itiraz yoluna başvurusu üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231.

Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday gösterebilir.

Anayasa değişmediği sürece yasa koyucu bile bunun aksini takdir edemez. Maddenin iptaline ilişkin kararında, AY’nın 125, 140, 142 ve 155. Maddelerine vurgu yaptıktan sonra, “Bu kurallara göre, Anayasada idari ve adli yargının ayrılığı kabul edilmiştir. Bu ayrım uyarınca idarenin kamu gücü kullandığı ve kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemleri idari yargı, özel hukuk alanına giren işlemleri de adli yargı denetimine tabi olacaktır. Buna bağlı olarak idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasa koyucunun geniş takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir.”[47] Nitekim AYM benzer gerekçelere, daha önce imar para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesini görevli kılan 3194 sayılı yasanın 42. Maddenin iptaline ilişkin kararında yukarıda anılan gerekçenin devamında “daha ağır suç oluşturan eylemler için verilen idari para cezalarına karşı yapılacak başvurularda konunun idari hukukundan çok ceza hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle adli yargının görevli olması doğaldır” görüşüne de yer vermiştir[49]. Ancak bu düşünceyi de kabul etmek Anayasanın yargı ayrılığı tercihi karşısında olanaksızdır. Hatta, bu görüş yasa koyucunun son zamanlarda pek çok adli cezayı idari cezaya dönüştürmesi ve kabahat nevinden suçları TCK kapsamından çıkarıp idari suça (kabahat) dönüştürmesi iradesi ile de çelişmektedir. Yasa koyucunun bu tercihi ile basit bazı suçlarla ceza yargısının meşgul olmaması, idari tedbir ve cezalarla konuya müdahale edilmesi tercih edilmiştir.

Dördüncü olarak nezdinde hak aranılan mahkeme “tarafsız” olmalıdır. Tarafsızlık mahkeme üyelerinin davanın çözümünü etkileyecek bir ön yargılarının olmaması demektir. Diğer bir ifadeyle, tarafsızlık,  mahkeme üyelerinin tarafların leyh ve aleyhinde bir duyguya veya çıkara sahip olmaması anlamına gelir[682]. Maddesinde Sözleşme’deki hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişinin ulusal makamlara başvuru hakkı güvence altına alınmıştır. Madde hükmü, ulusal bir makam ibaresini içerdiğinden; hak arama hürriyeti için kullanılacak yolun mutlaka yargı yolu şeklinde olması zorunlu değildir[639] . Yukarıdaki sözleşme hükmü ve açıklamalar çerçevesinde, oda hapsi disiplin cezasının sözleşmenin 5. Fıkrasında belirtilen hallerden hiçbirine uymadığı dolayısıyla ortada bir iç hukuk – Sözleşme çatışması bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurlarına, sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı disiplin cezası verilebilir. Disiplin bozucu diğer eylemleri hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *